Cerebral Palsy

Meram Denge Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi

CP NEDİR?

 

Doğum öncesi, doğum sırasında yada doğum sonrası herhangi bir nedenle beynin hasar görmesi sonucu oluşan motor (ve bazı durumlarda mental) bozukluktur.

 

SP adale sertliğinde bozukluk, anormal, postür( duruş bozukluğu ) ve bozuk hareket görünümüyle karşımıza çıkar. SP gelişimsel bir bozukluktur. Motor fonksiyonlarda bozukluğun yanında, duyu bozuklukları (sensorial disfonksiyon) gözde kayma, titreme (nistagmus) gibi bozukluklar zeka geriliği ( mental retardasyon ) davranış bozuklukları, öğrenme güçlükleri, dil-konuşma bozuklukları ve ağız diş problemleri de görülebilir.

 

Beyinde motor bölgenin ( kol-bacakların tam kullanımı, yürüme, yemek yeme, merdiven çıkma gibi günlük yaşamı sürdürmeye yarayan hareket yeteneğini sağlayan beyin bölgesi) gelişimi 7-8 yaşlarında tamamlanır. Hamilelik döneminin başlangıcında 7-8 yaşlarına kadar beyinde oluşabilecek herhangi bir problem bu bölgenin fonksiyon bozukluğu olarak karşımıza çıkar. Ortaya çıkan tablo ise serebral paralizi olarak adlandırılır.

 

SP’ de beyin hasarı ilerleyici değildir. Fakat ortaya çıkan sorun ömür boyu devam eder. SP’nin görülme sıklığı hakkında çok net bilgiler olmamakla birlikte, ABD’ de ölçülen oranlar dünya geneli için bir kıyaslama imkanı verebilir. ABD’de toplam nüfusun %0.2′ si (1000′ de 2) SP’ lidir. Buna göre ABD’ de yaklaşık 1.000.000 SP’li vardır. Bu rakama her yıl 5000-7000 bebek eklenir. Ülkemizde ise bu konuda yeterli ve güvenilir bir istatistik olmamakla birlikte, toplam nüfus içerisindeki SP’li oranının %0.166 ( 600′ de 1 ) olduğu tahmin edilmektedir. Buna göre Türkiye’ de yaklaşık 700000 SP’li bulunmaktadır.

 

Türkiye de oranların fazla olması akraba evlilikleri, hamilelik döneminde geçirilen hastalıkların fazla olması ve bakım şartlarının yetersizliği, doğum şartlarının olumsuzluğu, bebek bakım hizmetlerinin yetersizliği, ilk çocukluk yıllarında bebeklerde bulaşıcı ve ateşli hastalıkların fazlalığı ve beslenme yetersizliği gibi sebeplere bağlanmaktadır.

 

Serebral paralizin sebepleri:

Doğum öncesi nedenler:

Genetik durumlar

Hamilelik döneminde geçirilen enfeksiyonlar

Rubella, herpes

Bebeğin anne karnında oksijensiz kalması

Plesentanın gelişim bozukluğu yada erken ayrılması

Rh uyuşmazlığı ( eritroblastosis fetalis, hemolitik anemi, hiperbilirübinemi )

Metabolik hastalıklar ( diabetes mellitus, hamilelik toksemisi )

Gelişimsel bozukluklar ( vasküler yada iskelet yapıda )

Beslenme bozuklukları

Sigara, alkol yada madde bağımlılığı

Annenin enzim veya L-Dopa tedavi görmesi

Akraba evlilikleri

Annenin aldığı ilaçlar

Hamilelik döneminde geçirilen tıbbi müdahaleler

Doğum sırasında oluşan nedenler:

Zor doğum (anoksi), plesentanın erken ayrılması, uzayan doğum

İlaç sedasyonuna bağlı asfiksi nedeniyle beyin kan damarında kompresyon ve yırtılma

Prematüre (erken doğum) postmatüre (geç doğum )

Kordon komplikasyonları

Gelişmiş anomalileri ( makat doğum, ayaktan geliş )

Forseps yada vakumla doğum

Doğum sonrası ( post – natal ) nedenler:

Düşük doğum kilosu

Vasküsler hadiseler ve kafa içi kanama

Kafa travması

Ensefalopati

Toksik durumlar

Kardiak arreste bağlı anoksi

Nöbetler ( konvülzyon, epilepsi )

Tümör

Viral ve bakteriyal beyin enfeksiyonları

Sarılık ( Hiperbilirübinemi )

Menenjit

Cp Tipleri:

  1. Kaslardaki fonksiyon bozukluğunun tipine göre:

Spastik Serebral Palsi: En sık görülen tiptir. Özellikle kaslar aktif ya da pasif olarak hareket etmeye teşebbüs ettiğinde aşırı gerginlik ve sertlik görülür. Normal kişilerde kaslar hafif bir gerginlikte bulunur. Bir uzvun hareketi için hareket istenen yöndeki kas kasılmalı , aksi yöndeki kas gevşeyebilmelidir. Bu hastalarda ise tutulan kaslar ileri derecede gergindir ve gevşeyemez. İşte kasın bu ileri derecede gerginliğine ve gevşeyememesine spastisite denir. Spastik serebral palside ana sorun kasların gevşeyememesine bağlı olarak hareket güçlüğüdür.

Atetoid Serebral Palsi: Kaslarda istemsiz sıçramalar ve kasılmalarla ve kaba titreme tarzında hareketlerle seyreden tiptir. Özellikle çorba içme, yazı yazma gibi ellerin kullanılması gereken aktiviteler yapılamaz.

Ataksik Serebral Palsi: Dengesizliğin ön planda olduğu ve en az görülen tiptir. Yürüme gövdeyi dik tutma gibi fonksiyonlarda dengesizlikten dolayı güçlük yaşarlar.

 

  1. Kasların Tutulma Yerine Göre:

Hemipleji: Belirtiler sağ veya sol olarak bir vücut yarısında görülür

Dipleji: Belirtiler kollarda veya bacaklarda olarak bir vücut yarısında görülür

Kuadripleji: Belirtiler kollar, bacaklar ve gövdede görülür.

Klinik belirtiler yukarda sayılan sınıflamalardan birine daha çok uyabilir ancak sınırlar net olmayabilir ve diğer belirtiler de belli bir oranda bulunabilirler.

 

Eşlik Eden Problemler Nelerdir: Hareket sisteminin temel belirtileri yanı sıra işitme ve konuşma problemleri, görme bozuklukları, duyu algı problemleri, zeka geriliği, yutma-beslenme güçlükleri, kabızlık, sara nöbetleri, ikincil olarak oluşan ortopedik problemler görülebilir.

 

Nasıl Anlaşılır: Doğumdan sonra ve takip eden aylarda çocuğun emme, uyku düzeni, normal hareketlilik düzeyinde azalma veya artmaların olması gibi normal fonksiyonlarında değişiklik fark edilmesi, başını dik tutma, oturma emekleme, sıralama gibi gelişim aşamalarında gecikme olduğunun fark edilmesi durumlarında hastalıktan şüphe edilerek bir çocuk nöroloğuna muayene ettirilmelidir. Kesin Teşhis ayrıntılı fizik muayene ve testlerle konulur.

 

 

Nasıl Tedavi Edilir: Serebral palsy ömür boyu süren bir hastalık olduğundan rehabilitasyon süreci de sistemli ve sabırlı bir çalışmayı gerektirir. Rehabilitasyonda hedef çocuğun gelişim aşamalarının desteklenmesi, en iyi gelişimi göstermesi ve mevcut potansiyelini maksimum şekilde kullanması sağlanarak günlük yaşamında bağımsız olmasıdır. Rehabilitasyon bir ekip işidir ve Fizik tedavi uzman hekiminin çizdiği program dahilinde sürdürülür. Programın devamında gereğinde ortopedik cerrah, ve pediatrik nöroloğun da katkıları alınır. Her hastaya tutulum derecesine ve tipine göre ayrı program çizilir. Ancak genel olarak bakıldığında sıcak-soğuk, manyetik alan, lazer, elektrik stimulasyon, biofeedback gibi uygun fizik tedavi uygulamalarının yanı sıra, postür-germe egzersizleri, güçlendirme, eklem hareket açıklığı ve yürüme egzersizler, solunum egzersizleri, iş uğraşı terapisi, denge koordinasyon egzersizleri, özel nörofizyolojik egzersiz teknikleri kullanılır.

Hastalık belirli aralıklarla değerlendirilerek rehabilitasyon programı gözden geçirilir.

 

Gerekirse dış destek sağlayan ortopedik cihazlar kullanılabilir. Hareket kısıtlılığı gelişmiş hastalarda ortopedik cerrahi girişim gerekebilir.Hastanın bilişsel gelişimi açısında desteklenmesi, rehabilitasyon sürecinin ailenin katılımıyla sürdürülmesi gerekir.